Sevgilim, adına kıyamayan can dostumuz Ali Bekişoğlu’cuğumuzun canlı tutmaya karar verdiği bu sitede ilk yazı da ben olacakmışım. Sana yazmaktan tükenmeyen kalemimi, seninle konuşmaktan geri durmayan zihnimi tuttum sakladım doğumgününe. İstedim ki bu site senin bu dünyaya geldiğin günde doğsun, dostlarımızla, ailemizle yaşasın, anılarla, kahkahalarla dolsun taşsın. İşte başlıyorum, azıcık da olsa seni anlatarak.

Aşkım, hep seveceğim, güzel adamım....

Yarım yüzyılında bu dünyada ne sıfatlar edindiğini yazmıştım iki sene önceki doğumgününde, o güzel yüzünü güldürmek, tatlı kahkahanı duyabilmek, aşkla bakan gözlerindeki ışıltıyı görebilmek için. Bu doğumgününde yine yazıyorum, belki oralardan gülersin, seversin, sevinirsin.

Aşkın kalbimde ışıl ışıl, avuçlarımda hâla sıcaklığın var.... ve bir tane daha ekliyorum en başa ve en sona:

52. İlham kaynağım, cesaretim... Gelişiyle gidişiyle bana hayatımı iki kere yeni baştan yazdıran.

1. Evim... 10 yıldır yuvam, sığınağım, oyun arkadaşım, hayat yoldaşım
2. Kız babası... Koca gözlerine bakıp hayır diyemediğin Günışığına
3. Evlat... Hem kan bağıyla hem evlilik bağıyla, ayırt etmeksizin
4. Ağabey... Yol gösteren, yol açanından, en çınarından
5. Yeğen... En şımartılmışından
6. Torun... Adını kızına koyanından
7. Amca... Aksel kuzusuna aklını kaçıran
8. Enişte... Tuna ve Nil’e içi titreyen
9. Dost... Vefanın boza olmadığının kanıtı, zor zamanların imdat çekici, hastane ziyaretçisi, taziye evi müdavimi
10. Vatansever... Gözleri dolmacasına, boğazı düğümlenmecesine
11. Atatürk çocuğu... İlelebet payidar seninle
12. Kedi aşığı... Kedilerin de aşkı. Saadet seni bulmamış mıydı?
13. Hoşsohbet... Daha lafımızın yarısına gelmemize 20 sene var
14. Gurme... Konu tartışmaya kapalı
15. Fenerbahçeli... Mahallesinin takımı, düğününde marşını çaldıran cinsinden
16. Saint Josephli... Başka okul tanımaz
17. Veli... “Atakan is good” ama yine de bakalım tabii
18. Danışman... En bir çalışkanından hem de
19. Patron... Tatlı sert, küpüne zarar, dağ gibi
20. Çırak... Hayat boyu amatör ruhunu kaybetmeyeceksin
21. Öğretmen... Bıkmadan, usanmadan, umudunu kesmeden
22. Öğrenci... Bir ömür boyu, iştahla
23. Okur... Bulduğu en ufak kağıt parçasını bile, saatlerce, merak ve iştahla
24. Yazar... Bundan daha fazlasını olman lazım, ömür boyu sadakatle okuyacak en az 1 kişi tanıyorum
25. Tunalı eşrafı... Sonradan olma Ankara’lı, gelecek seçimin muhtar adayı
26. Hazırcevap... Lafları hep bir kenarda duranından
27. Binbir lisan... Bir arkadaşımıza “ajan” olduğunu düşündürecek kadar
28. Şef... Et, balık, pilav, tatlı senden sorulur, benden değil!
29. Çay tiryakisi... Her bardakta ilk kez çay içiyormuş gibi heyecanlanır
30. Kahve telvesi... En kılçık işi yapmaya bile anında kahveyle kandırılır
31. Şehirli... Köyünün yağmurlarında yıkanmak en büyük kabusu
32. Rakı sofrası... Anason kokulu kocaman sofraların başköşesi
33. Veganizm düşmanı... Teklif dahi edilemez... diyordum ki eden çıktı, korktum adam için vallahi
34. Koleksiyoncu... saat, plak, kitap, film, ne olursa
35. Fotoğrafçı... Can haltetmiş, en güzel fotoları çeken daima
36. Jukebox... Her anımın şarkısı, alakasız repertuarda dünya markası
37. Seyyah... Güzel de gezeriz be ya
38. Fiskos örtüsü... En güzel dedikodu köşem
39. Bankacı... Müstafisinden
40. Araba uzmanı... Her erkek biraz tabii de, seninkisi biraz fazla
41. Dizi takipçisi... Akşam olsun, çay koyam, oturam, dizilerime bakam
42. Müzisyen... Akmasa da damlar J Her enstrümandan birazcık, klarnet, saksofon, gitar, ne varsa
43. Dalgıç... Şimdilerde yapmasan da, ruhun denizlerde biliyorum
44. Alışverişçi... “X lazım” dediğine pişman edercesine, toptancı
45. Pilot... Teoride bayrağı Nemrut dağının tepesine dikmiş, tesisat olsa pratikte de yapar
46. Araştırmacı... Yeter ki bir şeyi merak etsin, dibine kadar
47. Tüketici hakları savunucusu... Markaların korkulu rüyası, sosyal medya ifşacısı
48. Telefon operatörü... Her şey bir numaranın ucunda, genel danışman
49. Trafik polisi.... Kuralların bekçisi, şeritlerin koruyucusu
50. İmla kılavuzu... Hanımefendi Türkçe’de Neşat diye bir isim yok!!!
51. Jokey... Bisikletle sıpa değiş tokuş etmecesine

Bu yoğunlukta bir yaşam ancak şapka çıkartır insana..

Anma gecesinde dedim ki, bir iki haftada bir yemeğe çıkardık.

Biri dedi ki, her hafta çıkardık.

Öbürü dedi ki, haftada en az iki çıkardık.

Beriki dedi ki, her öğlen..

Neşet, haftada kaç gün var Kardeşim?

Bir haftaya 28 gün sığdıran adamdı o.. Orta yaşlı bir ömüre, ömürler sığdırdığı gibi

Sen ne keyifli adamsin kardeşim....

Canım Arkadaşım, Dostum, Kardeşim;

O yüzündeki gülümseme, o dostluğunun sıcaklığı, bizimle ilelebet daim olacak..

Hiçbir şey ölmez her şey yaşar..

Ne kadar güzel seni tanımak. Oturup konuşmak, geleceği planlamak. iki kadeh rakı içmek, kebap yemek. Bu güzel insan hayatıma girdi diyebilmek. Unutmadım sabahları telefonda "Paşam naber?" diyen sesini. Unutmadım seni ve bıraktığın izleri.

Çok sevmişim seni, bizi çok erken terkettin abi...

Sevdiğim bir arkadaşım ile yakın zamanda yaptığım telefon konuşması:

Arkadaşım: Hocam selam, birşey soracağım. Hatırlarsınız geçen sene Antep'deki toplantıda sanayide bir yerlerde inanılmaz bir yemek yemek yemeye götürmüştünüz bizi... Hani şu içeri girer girmez garsona telefonunuzdan bir arkadaşınızın resmini gösterip selamını ilettiğiniz yer. Ben şimdi Antep'deyim de, bir grup arkadaşı oraya götürmek istiyorum, ama arkadaşınızın ismini unuttum...

Ben: .................. Neşet Karaca.

Hiçbir şey ölmez, her şey yaşar...

Ne iyi kardeşimizdin sen Neşet Kemal Karaca...

Mekanın cennet olsun...

Söylenecek o kadar çok şey varki, özeti;

Sevgili kardeşimi geç buldum, erken kaybettim. Işığın hiç sönmesin, bol olsun.. 

Özlemek kabul de, seni arıyoruz...

Seni konuşuyoruz, seni duyuyoruz.. Sana gülüyoruz, seni çekiştiriyoruz. Bazen de şaşırmıyoruz. E ne varsa hatırlıyor ve bir duble de sana saklıyoruz... Başka dillerden seni dinliyoruz abi! genelde anlıyoruz. O zaman yine seni anıyoruz. Masalara bakıyoruz, yerlere bakıyoruz, bazen birbirimize bakıyoruz.. Ne bileyim be ustam! duruyoruz işte. Bekliyoruz.... 

Kutlu Olsun - https://www.youtube.com/watch?v=DvUOxDNAqXY

İyi ki doğmuşsun Neşet Abi,

Seni çok seviyoruz ve özlüyoruz;

Gülümsemen, sesin hep aklımızda ve kalbimizde, 

İyi ki hayat karşımıza çıkardı, tanıdık seni.

Sen; çok ama çok farklıydın...

Biliyor musun?

Ben seni çok ama çok sevmiştim...

Reşo, gün bitmeden ben de yazayım. 2 aydır “buraya ne yazarım” diye düşündüm, bulamadım. Anladım ki normal kafayla yazılmazmış buraya. Şimdi vakit tamamdır.

Bugün doğum gününü kutlamak için toplandık Kumsal’da. “Neşet usülü salata” dedik, birebir getirdiler. Anlayacağın 266 gün olmuş ama fors aynen devam. Sana da bu yakışır.

Ben hala çok zorlanıyorum senden bahsederken, biliyorum düzelecek. Ama bil ki seni çok özlüyorum.

Doğum günün kutlu olsun.

Bazı insanlar vardır, ne zaman ve nasıl girmişlerdir hayatımıza hatırlamayız. Onlar sanki hep orada, hayatımızın olağan parçasıymışçasına, kendilerine ait bir yer edinmişlerdir...

Sanki çalışma masanızdaki ışık, başucunuzdaki gözlüğünüz gibi ihtiyaç duyduğunuzda hep orada olduklarını bildiğiniz, dokunmak ya da almak için bakmaya ihtiyaç duymadığınız, bıraktığınız yerde olan... 

Azdırlar,   kıymetlilerdir,   müstesnadırlar....

Hani, haklarında iki çift söz söylemek istesen, sözcükler ard arda bir yığına dönüşür zihninde de toparlayıp iki tanesini özgür bırakamazsın, düğüm olur kalır dudaklarının arasında...

Sonra bir görüntü, bir şarkının sözleri takılır kalır boşlukta, bakar durursun o görüntüye kulaklarında namelerle...

Bitiremezsin...    sözcükler damla olur süzülürler yavaşça...

Sensiz bir sene geçtiğine inanmak zor; seni yad etmediğimiz, anmadığımız gün yok gibi... 

Işığın bizimle ve daima bizimle olacak...

Hiçbir şey ölmez her şey yaşar...

Neşet Kardeşim oturduk seninle akademide dedim ki sana ani bir öğlen rakısı içsek... içemedik olmadı olmadı şimdi her pazartesi evinde Gün' ü dinliyorum. Seninle de içimden konuşuyorum... alışamadım ...Sen gittin gideli bir yıl geçmiş... alışılmıyor... senin kız büyüdü baya iyi çalmaya başladı haberin olsun... ayıp ettin de buraya yazıyorum bak... kızıyorumda sana ama kıyamıyorumda ... emanetin bende... her çarşamba adın duyuluyor pazartesileri de evde selamını alıyorum  ... özledim ... hem de çok...

Alışamadım

Kardeşim

İyi ki hayatıma girdin ve iyi ki seni tanıdım. Birlikte paylaştığımız sürede hep hayatıma dokundun, hep tam yerinde.Telefon çalar "Naber Paşam" ve sessizlik..Bu sefer ki çok uzun oldu be canım. Dostluğuna, akıl hocalığına ve kardeşliğini ne çok arıyorum. İyi ki seni tanıdım, Nurlar içinde uyu, Paşam..

Ağabeyim, Kardeşim, Paşam...

Özlüyoruz, anıyoruz seni her gün, evvelsi gün, dün, bu gün de..  Ama özellikle bugün.. Bugün, huyumu bozup rakı içeceğim, "Neşet usülü" roka salatası ile..   İyiki doğmuşsun, iyi ki bizlerin hayatına girmişsin.. 

 Sevgin, dostluğun, enerjin, her konuya ciddiyetle yaklaşımın ve akil yorumların, özellikle de restoran ve yemek önerileri, kahkahaların sinirlendiğinde bile sakinliğin.. Erken gittin be kardeş.. Daha yaşayacak, paylaşacak çok şeyimiz vardı. 

Canım Neşetim... Doğum günün kutlu olsun... Görüşürüz 

Neşet, bugün hava çok güzeldi. Kesin Pazar öğleden sonrası rakısı içerdik olsaydın. 

Seni çok özlüyoruz.

Yine buruk Şubat’ın ilk günü, yine Bodrum’dayım, yine uzakta.. 

Gelemedim seni bugün görmeye..

Unutmadım, unutmadık canım kardeşim..

Hiçbir şey ölmez her şey yaşar..

Neşet, saat 3 gibi başladık Kırhanla. Volkan, İlker çok güzel içtik tam senlik. Senden bahsetmedik üzülmeyelim diye ama senin için içtik. Çok güzel bir gündü güneşli. Seni çok özlüyoruz.

Canım Abim,

O kadar şanslıyım ki canım ablamla tanışıp hayatımıza geldiğin için.  Bir o kadar üzgünüm ki seninle çok daha fazla zaman geçiremedik ayrı şehirlerde olduğumuz için. Ama sen kocaman kalbinle her zaman hepimize yetiştin.  Hayatımıza bir sürü güzellik kattın. 

Eminim çok sevildiğini ve çok özlendiğini biliyorsun.  Seni çok ama çok seviyorum.  Özlemle...

Doğumgünün kutlu olsun babacığım, özleniyorsun..

Neşetim derbi kazandık bu gece. Ama merak etme ilk 2 kadeh sana, diğerleri Beşiktaş'ımın şerefine. Doğum günün kutlu olsun.

Hafta sonu Urla'daydık, çok güzel şeyler yedik içtik, sana anlatacağım bir sürü şarap, lokanta ve yemek yorumu olacaktı, oturup o öyle mi yapılır, esas böyle güzel olur diye saatlerce konuşacaktık.. Özlüyoruz, anıyoruz seni her gün, çok erken ayrıldın ama hep diyoruz, iyiki doğmuşsun, iyi ki bizlerin hayatına girmişsin..

Hafta sonu Urla'daydık, çok güzel şeyler yedik içtik, sana anlatacağım bir sürü şarap, lokanta ve yemek yorumu olacaktı, oturup o öyle mi yapılır, esas böyle güzel olur diye saatlerce konuşacaktık.. Özlüyoruz, anıyoruz seni her gün, çok erken ayrıldın ama hep diyoruz, iyiki doğmuşsun, iyi ki bizlerin hayatına girmişsin..

Nur içinde uyu Kardeşim. 
Özleniyorsun. 

Neşetciğim, bu sene de 3 gibi başladık, bir ara 10 kişi olduk, gece 11'e kadar içtik. Yine senin anıların bizi çok güldürdü, tabii ki yemek ağırlıklı. Çok özlüyoruz çok.

Canım Arkadaşım, Dostum, Kardeşim;

Yelken'de demlenmemiz gerekirdi bugün..   Kahkahalar atarak, anılar anlatarak..  Hani şu "dedim ki lokantaya git resmimi göster" diye başlayanlardan..

Unutmadık seni, doğum günün kutlu olsun..

Paşam; olmadı, olmuyor, yerin dolmuyor;

iyi ki doğdun, iyi ki vardın, iyi ki varsın

Neşetim, Kardeşim, 

Hayat İzmir'e savurdu, olsaydın arada gelirdin eminim. Senin ile kesin Bergama yapardık.Gerçi artık senin akrabadan alamazdık peyniri ama yakın birşey bulur 2 kadeh içerdik. Yokluğunda çok özeniyorsun bunu bil Paşam. Hiç birşey ölmez, Herşey yaşar.

Ne desem az, ne desem fazla.. Özledik abi, özledik..

Bu akşam birazdan toplanıyoruz, senin için..  Az meze, bir tutam anı, biraz rakı..  Özlüyoruz, özleyeceğiz seni..

Hep o gülen yüzünle gözümün önündesin, kulaklarını çınlatıyorum kendi kendime, Alper'e hala anamıyorum adını ...

Zaman ilaçtır , işe yaramıyor Neşetcim.  

Daima ışık içinde ol 

Neşetcim tam da doğum gününde kaybettiğimiz kardeşlerimizi andık. En çok anı rekoru sendeydi. Herkesin hayatına dokunmuşun bir şekilde.

Ali bahsetti hemen üstte, dün doğumgününde seni ve senin de çok sevdiğin fakat ışıklara yolcu ettiğimiz bir çok kardeşi andık.  Şu şimdi çok kısaymış gibi gelen tanışıklığımızda herkeste ne güzel intibalar, anılar, dokunuşlar bırakmışsın; dinleye, dinleye doyamadık..  Doğum günün kutlu olsun.

Birader, beş sene oldu o acı günden, halen anıyoruz.. Bugün nöbet Bekiş'te, ben akşam gidip Kırmızı'da kesede anacağım seni, tersimatta devamlı adını okutmak için.  Unutmadık, unutmayacağız.

Paşam, yine çok güzel oldu, güzel içtik. Senin şerefine.

Nur içinde uyu Kardeşim.

Ustam, bu dünyaya sığmadın sığamadın. Seni çok özlüyorum. Işıklar içinde kal.

Canım Eniştem, ablamın sevdiceği, Gün'ümün harika babası. Bu hayatta bir abim olsa ancak seni sevdiğim kadar severdim eminim. Boşluğun o güzel kalbin gibi kocaman. Sesin, gülüşün, muhabbetimiz hep kulaklarımda. Seni çok özlüyoruz ve çok seviyoruz. Huzurla uyu, bizi bekle. 

Kardeşim, geleneksel yemeğimizi yaptık. Cumartesi'ye denk geldiği için çok kalabalıktık. 
Tüm özlediklerimizi andık. Tabii anı rekoru yine sendeydi. Huzur içinde uyu.